Birkaç yıl önce benden bir şey yapmamı isteseydin hiç düşünmeden “ evet ” derdim.

Köpeğin bende bir hafta mı oturacak? Elbette! Bir projede sana yardımcı olabilir miyim? Tabii ki! Mailini 24 saat içinde okudum mu? Kesinlikle.

Kontrol edemediğim bir “otomatik evet” sarmalındaydım; Birini hayal kırıklığına uğratmaktan, bir fırsatı kaçırmaktan ya da bir yüzleşmeyle karşılaşma korkusuyla “hayır” demekten çok korkardım.

Coşkulu bir “evet!” beni başka birinin duygularının hayali gazabından kurtardı çoğu kez, ama bu sefer beni kendi çıkmazıma soktu. Çoğu zaman, “evet” dedikten sonra, aslında o görevi yapmak istemediğimi, boş zamanım olmadığını ya da buna uymak için planları iptal etmem gerektiğini fark ederdim. Stresli ve kırgın bir şekilde, ama yine de, “evet” demeye devam ettim.

Bir yanım, hayatımdaki insanların üzerimde kurdukları baskıyı fark edeceklerini ve isteklerden soğuyacaklarını umuyordu. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu gerçekleşmedi. Doğal olarak ‘evet’e döndüğünde , insanlar sınırlarını bilmekte güçlük çekerler çünkü verilen sözlerle kendini fazla yorduğuna dair hiçbir fikirleri yoktur.

İnsanları memnun eden sorunumu kendi ellerime almam gerektiğini anladım. Üzerinde çalışmam gerektiğini fark ettiğim ilk şey: tepki sürem. Bu durumda, cevap vermek için kendime zaman vermiyordum . “Evet!” yanıtı sana hemen isteklerini veya ihtiyaçlarını düşünmek için zaman tanımaz.

Pratik yaparak, “3 saniyede evet” dediğim şeyi nasıl kucaklayacağımı ve “otomatik evet” imi nasıl değiştireceğimi öğrendim . Ve bu her şeyi değiştirdi. Şimdi, “evet” dediğimde, bu gerçek bir “evet”, geri vites gerektiren bir şey değil ve daha sonra evet dediğim halde gerçekleştiremediğim şeylerden sonra “çok üzgünüm ama…” bahanesini sunmamın önüne geçti.

"3 Saniyelik Evet" Şu Şekilde Çalışır:

Bir dahaki sefere biri senden bir şey istediğinde, evet demeden önce 3 tam saniye beklemeye niyet et. İlk başta garip gelebilir, ancak bu geri sayım stresinin veya gerginliğinin yatışmasına yardımcı olacaktır.

“Evet” demeden önce 3 çok önemli soruyu düşünmek için 3 saniyeni şu soruları sorarak kullan:

●︎ Gerçekten zamanım var mı?

●︎ Bu istek ‘evet’e değer mi?

●︎ Vücudum ne diyor?

Gerçekten zamanım var mı?

Kendi müsaitliğini sana soru soran kişiden daha iyi bilirsin. Ayrıca, zaman sıkıntısı çekmenin veya kendini çok ince yaymanın stresiyle nasıl başa çıkacağınızı da biliyorsun.

Kendine öncelik vermenin ve yalnızca haklı olarak üstesinden gelebileceğin şeyleri üstlenmenin ne anlama geldiğini düşün. Basit bir "Sana bu konuyla ilgili birazdan geri dönmeme izin ver" cümlesi, sana dengeyi bulmak için fazladan zaman kazandırabilir.

Bu istek ‘evet’e değer mi?

İsteğe uymanın senin için ne anlama geldiğini düşün. Zamanını, duygularını ve kararının olası sonucunu düşünün - aslında bir "maliyet-fayda" analizi de diyebiliriz buna.

“Evet” demenin maliyeti, “hayır” demenin faydalarından daha mı ağır basıyor?

Bu soruyu yalnızca sen yanıtlayabilirsin ve bu soruyu tam olarak düşünmen ve dürüstçe yanıtlaman gerekir.

Vücudum ne diyor?

Verilecek bir kararla karşı karşıya kaldığımda, vücudum şiddetle tepki verir. Biraz gerginlik (cevap vermen gerek!) ve benden isteneni yapma konusundaki ilgimin veya eksikliğimin içsel bir bilgisi.

Bir istek sana geldiğinde, nasıl hissettiğine dikkat et. Doğru gelmiyorsa , seçimini daha iyi yönlendirmek için ayrıntılar için birkaç takip sorusu sorabilirsin.

3 saniyelik bir evet, daha emin bir “evet”tir. Hâlâ orada olup başkalarına yardım edebilirsin, ancak şimdi bunu yapmak istediğin için yapıyorsun. Bir dahaki sefere böyle bir soru geldiğinde, bir nefes al ve durakla.