top of page

Yaşam tarzı kavramları

Nelerden hoşlandığımız ya da nefret ettiğimiz, keyif aldığımız aktiviteler, benimsediğimiz ilkeler, kısacası hepimizin yaşadığı hayat birbirinden farklı. Ancak dünya üzerinde herkes için geçerli olan tek bir şey var o da mutlu olmak. Yoğun çalışma saatleri, maddi gücümüzü arttırıp daha mutlu yaşayabilmek için, doğa yürüyüşleri yapmak ruhumuzu besleyip yine mutlu olabilmek için… Her şeyin özünde bu var değil mi? Buna ulaşmak adına da herkesin kendi dünyasında uyguladığı yöntemler mevcut. Yine de daha fazlasını arıyor ve belki de nasıl mutlu olabileceğini bulamıyorsan, sana önerebileceğim birkaç şey var. Aslında daha çok Danimarka’dan Japonya’ya dünyanın farklı ülkelerinde kabul gören felsefelerden bahsetmek istiyorum bugün. Hepsinin özünde az önce girişini yaptığım gibi mutlu olmak var. Tek farklılıkları nasıl uygulanabilecekleri. Sadece gündelik hayatını değil, iş dünyasında da başarıyı getirebilecek bu felsefelerin aynı isimli kitapları da bulunuyor. Ben yine de en temel şekilde anlatarak nasıl uygulayabileceğin konusunda yardımcı olmaya çalışacağım.





Ikigai

Sağlıklı, mutlu ve uzun bir hayatın sırrı olan bu Japon felsefesi, kendi amacını ve seni neyin ayakta tuttuğunu bulman demek aslında. Sahip olduğun ikigai, sabahları yataktan kalkmana, hayatın tadını çıkarmana ve her günü takdir etmene doğru motive eden şey bir başka deyişle. Özellikle kariyer gelişiminde büyük bir faydası söz konusu çünkü kendi tutkuların ve ihtiyaçların doğrultusunda ilerlemeni sağlar.


Kendi ikigai’ni nasıl bulursun?

Kendine şu soruları sormakla işe başla;

  • Sevdiğim şeyler neler?

  • Hangi konularda iyiyim?

  • Ne yaparsam bunun karşılığında maddi bir kazanç elde edebilirim?

  • Dünyanın neye ihtiyacı var?


Hygge

Bu sefer İskandinav topraklarına doğru uzanıyoruz bu felsefeyi keşfetmek için. Danimarka’da ortaya çıkan Hygge, "Hoo-ga" olarak telaffuz ediliyor. Temelinde ise hayattaki en basit şeylerin bile tadını çıkararak memnuniyet duygusuna ulaşmak var. 2016 Dünya Mutluluk Raporu'na göre, dünyanın en mutlu ülkesi olan Danimarka, bu felsefeye gerçekten bağlı. Kış gününde sıcak bir içecek, kısa bir doğa yürüyüşü ya da kitap okumak… Günlük hayatın parçası olan bu tarz küçük aktiviteler bile hygge felsefesini benimsemek için önemli.


Hayatına nasıl uygulayabilirsin?

  • Hygge’nın kilit noktalarından biri olan beraberlik duygusu için arkadaş ve ailenle kaliteli vakit geçirebilirsin.

  • Hayattan keyif almakla ilgili olduğu için, seni mutlu edebilecek şeyleri yaparken telefonundan ve işlerden uzak olmalısın.

  • Hygge, sağlık ve mutluluğunu iyileştirmek için var. Bu yüzden seni stresli veya üzgün hissettiren hiçbir şeye izin verme.

  • Elbette iş hayatı, vaktimizin çoğunu alıyor. Ancak daha başarılı olmak için kendini fazla sıkmadan bir program oluşturman en iyisi. Böylelikle hygge’nin “önce mutluluk” ilkesini de atlamamış olursun.


Lagom

Mutlu olmak için uyum ve dengenin önemli olduğuna inanılıyor. Yani ne çok ne de fazla… Üstelik sadece maddi durumla da alakalı değil, uyum içinde yemek, beden ve ruh için iyi gelen şeyleri yapmak ve sürdürülebilir bir hayatı kucaklamak önemli. Bu nedenle, lagom günlük yaşamın pek çok bölümünde faydalı bir etki sağlayabiliyor. Hygge, kişinin kendini mutlu hissettiği rahat bir ortam yaratmakla ilgiliyken, lagom işleri yapmanın daha yönetilebilir, rahat ve dengeli bir yolunu bulmakla ilgileniyor.


Bu felsefenin olmazsa olmazları neler?

  • Mümkün olduğu kadar pozitif kalmaya çalış.

  • Egzersiz ve uyku lagom için atlanmaması gereken bir adım. Verdiği tavsiye ise hem zihni arındıran hem de günlük yaşamla olumlu bir şekilde başa çıkmaya yardımcı olan hem egzersiz hem de dinlenme için zaman bulmamız…

  • Lagom felsefesinde her şey sürdürülebilirlik, enerji tasarrufu ve çevreye saygılı materyallerin kullanımına dayanıyor ve bu maddelere dayalı bir yaşam tarzı oturtmaya çalışabilirsin.

  • Uyum, fayda ve çok yönlülüğe dayanan lagom için en önemlisi basit ama işlevsel bir hayat benimsemek. Bunu iş programından seçtiğin mobilyalara kadar uygulaman mümkün.


Ubuntu

Afrika'nın ubuntu felsefesi, "biz" olduğumuz için "ben varım" önermesiyle başlayan bir yaşam tarzı. Ubuntu'nun çağdaş dünyada çok yaygın olan yaygın bireyciliğe karşı bir denge oluşturabileceğine inanılıyor. İnsani değerlerin özü olarak kabul edilen bu felsefenin benimsenmemesi ise Afrika topraklarında açgözlülük ve bencillik ile özdeşleştiriliyor.


Hayatta neleri değiştirebilir?

  • Hayatta hepimizin oynayacağı bir rol var ve eylemlerimizin başkalarını etkileyebileceğini unutmamak gerek.

  • Irk, cinsiyet veya sosyal statüden bağımsız olarak tüm insanlar için adalet ve eşitliğe değer verir.

  • Gelecek için en iyisini elde etmek adına genç ve yaşlı tüm insanlara yardım etmemiz gerektiğini de öğütlüyor.

  • Kişinin daha mütevazi bir yaşam sürmesine de destek oluyor.

 
 
 

Comentários


bottom of page