Önemli olan, arkadaşınızın yanında olmanız. Ne diyeceğinizi bilemediğiniz, ağzınızdan çıkacak kelimelerin doğruluğundan emin olamadığınız için arkadaşınızdan uzaklaşıp onu bu dönemde yalnız bırakmayın. Tek bir doğru, tek bir formül yok.
Ziyaret ederken
Bizde hasta ziyaretleri çok önemlidir. Hatta bu dönemlerde ziyaret etmemek büyük kabalık sayılır. Ancak bazı durumlarda arkadaşınız enfeksiyona açık olabilir, doktoru bu nedenle ziyaretçi kabul etmemesini istemiş olabilir, hali, morali olmayabilir... Bu nedenle ziyaretinizden önce mutlaka arkadaşınızı arayın. Bu ziyaretlerinizde arkadaşlarınızın ailesine destek olabilirsiniz, onların da nefes almasını sağlayabilirsiniz. Uzun bir ziyarettense çabuk yorulabileceği için kısa ve sık ziyaretleri tercih edebilirsiniz. Ailesi ayrılmanızı rica edebilir, böyle bir durumda anlayışlı olun. Bayram, tatil günleri gibi pek çok kişinin ziyaret edeceği kalabalık günlerdense, daha sakin günleri tercih edebilirsiniz. Özellikle kemoterapi aldığı dönemde, kokulara çok hassas olacağı için, parfüm, traş losyonu gibi kozmetikler kullanmayın. Arkadaşınıza sarılmadan, kucaklamadan, öpmeden önce iznini alın; yine enfeksiyon riskinden dolayı kimseyle kucaklaşamıyor olabilir. Hastaysanız, ona da bulaştırabileceğiniz için ziyaretinizi iyileştikten sonra yapmanız gerekebilir.
Bazen de sadece beraber olup, o sessizliği birlikte paylaşmanız da arkadaşınıza iyi gelebilir.
Sadece orada olun
Bazen sadece arkadaşınızın yanında olmanız yeterli. Boşluğu ve sessizliği doldurmak için sürekli konuşmanız gerekmiyor. Kendinizi sürekli birşeyler söylemek zorundaymış gibi hissetmeyin. Bazen de sadece beraber olup, o sessizliği birlikte paylaşmanız da arkadaşınıza iyi gelebilir. Sessizlik, uzun sürüyor gibi gelse de, acele etmeyin. Arkadaşınız, yalnız kalmak istemiyor ama bir taraftan konuşmak da istemiyor olabilir.
Sadece kanserden bahsetmeyinBaşta da bahsettiğim gibi kanserin konuşmalarınızın tek odak noktası olup herşeyi kontrol etmesine izin vermeyin. Tabii, bazen arkadaşınız size neler olduğu, doktorun neler söylediği veya tedavi planıyla ilgili birşeyler anlatmak isteyebilir. Ama sadece kendi merakınızı gidermek için arkadaşınızı sürekli soru yağmuruna tutmayın. Benim de etrafımdaki herkes endişelendiği için neler olup bittiğini, bazen tedavi planımdaki bir sonraki adımı merak ediyorlardı. Her ne kadar bunun onların beni düşünmelerinden ve iyi niyetlerinden dolayı olduğunu bilsem de benim için herkese olanı biteni, tedavi planımı anlatmak çok yorucuydu. Ayrıca planlanan tedaviler, kontrol süreleri de arada değişebiliyor, bazen hasta olarak da bir belirsizliğin içinde olabiliyorsunuz. Bu nedenle sürekli “Şimdi ne planlıyorlar? Şimdi ne tedavisi alıyorsun?” diye sorulması beni bazen çok bunaltıyordu. Zaten belirsizliğin içinde boğuşurken, başkalarının sorularını cevaplayamayınca, “Onlar soruyor, ben de bilmiyorum, ben neden bilmiyorum” diye garip bir kısır döngüye giriyor, iyice bunalıyordum.
Arkadaşınızı mutlu etmek, kanserin “pozitif” yönlerini göstermek, yüzünü güldürmek için “Bir artısı olmuş, en azından zayıflamışsın.” veya “Merak etme, zayıflayacaksın” gibi ifadelerden kaçının. Bunlar, arkadaşınızın geçirdiği fiziksel değişimi hafife alan ifadeler.
Sürekli “Şimdi ne planlıyorlar? Şimdi ne tedavisi alıyorsun?” diye sorulması beni bazen çok bunaltıyordu.
Başka kanser hikayelerini, arkadaşınız istemiyorsa, anlatmayın. Arkadaşınızın izni olmadan, “Bu kişi kanser geçirdi, iyileşti” diyerek birileriyle tanıştırmayın. Her birimizin hikayesi bambaşka, belki de arkadaşınız böylesi bir konuşmadan rahatsız olabilir. Bazen olumlu hikayeleri dinlemek dahi insana fazla gelebiliyor.“Merak etme, sen daha şanslısın, bak şu kişi neler yaşadı” diyerek arkadaşınızın hikayesinin değerini düşürmeyin. “İyi” veya “şanslı” kanser diye birşey yoktur, hepimizin kendine özgü yaşadığı zorluklar var.
Uzak durmanız gereken ifadeler
Nasıl hissettiğini biliyorum.
Ne yapman gerektiğini biliyorum.
Aynı teşhisi alan bir sürü kişi tanıyorum.
Ailende var mıydı?
Eminim iyi olacaksın.
Endişelenme.
Doktorlar ne dedi, ne kadar ömrün varmış?
Nasıl idare ediyorsun, şaşıyorum.
Senin için çok üzülüyorum, sürekli ağlıyorum.
Üzüntümden yataklara düştüm.
Sigara içiyordun, kanser olman normal.
Alabileceğiniz hediyeler
Bana, "Arkadaşıma ne hediye alabilirim?" diye de çok soru geldiği için aklıma gelen birkaç öneriyi paylaşmak istiyorum: Dergiler, DVD, kitap, sesli kitap aplikasyonları, Spotify veya Netflix üyeliği, aile ve arkadaşlarınızın fotoğraflarından albüm, bilmece, sudoku, günlük, arkadaşlarınızla veya ailenizle çektiğiniz tatlı, destek videoları, pijama, sabahlık, esprili, sıcak çoraplar, ev temizliği hizmeti, hobi setleri, boyama kitapları, zeytinyağı, doğal sabun ve şampuanlar, organik meyve-sebzeler, çiçekler... Hediyeleri, arkadaşınızın ihtiyaç ve rahatsızlığına göre seçersiniz. Örneğin, benim hastalığımda enfeksiyon riskinden dolayı evde ve hastanede her türlü bitkinin bulunması yasaktı. Ancak yine de bana çiçek hediye geldiğinde çok mutlu oluyordum, çiçeklerimi hemşirelerime hediye etmiştim.
Daha önce masanın öbür tarafında oturan biri olarak, ben de böyle durumlarda, ne diyeceğimi bilemiyordum. Önemli olan, arkadaşınızın yanında olmanız. Ne diyeceğinizi bilemediğiniz, ağzınızdan çıkacak kelimelerin doğruluğundan emin olamadığınız için arkadaşınızdan uzaklaşıp onu bu dönemde yalnız bırakmayın. Tek bir doğru, tek bir formül yok.Hepimiz bambaşka mizaçlara sahibiz. Önemli olan, yargılamadan, sakin, arkadaşınızı anlamaya ve onun ihtiyaçlarını göz etmeye çalışarak onun yanında olmanız. O da sizi yönlendirecek, merak etmeyin.
Comentários